Altın Yollar

 “Hatıralar kırılgan olabilir ve insanlar onlara tutunmak için yollar bulurlar. Yeter ki yara aldığınız yere dokunun, anlamaya çalışın, orayı kapamak yerine açın. Güzel anlarımızın olduğu gibi, karanlık ve acı çektiğimiz zamanlar da yaşıyoruz insan olarak. Bu anları yokmuş gibi saymak yerine onları fark edip anlamaya çalışmak ve karanlık yanlarımızı kucaklamaya çalışmalıyız. Her şeyin bir nedeni olduğu gibi yaşadığımız ve bize kötü görünen anlarımızın da nedeni var. Böyle zamanlarda kendimizi sevgi ile kucaklayıp, yara aldığımız yeri açmaya çalışmalıyız. Genelde hayata ya da kendimize karşı bir güven sorunu yaşadığımız zaman güvenle ilgili sorunlarla karşılaşırız. Bundan dolayı insanlara sınır koyabilirsiniz ya da davranışlarınıza ama kalbinize ve hayata güvenmeye koymayın. Hayat sizin her zaman yanınızda, yeter ki fark edin. Diyen çiller'e kullak verelim. Keyifli Okumalar.

 

''Aldığın yara, ışığın sana akacağı yerdir.'' -Rumi                

 Hepimizin yaşam hikayesinde; Düştüm, parçalandım, dağıldım, bir daha   bir araya gelemem dediğimiz  zamanlar oluyor. İşte o zamanlar da sakın üzülme , umudunu kaybetme  Çünkü değişip dönüşmeye hazır olduğumuz özel  zamanlardır onlar.

Kendi yaşamımızın anlamını bulabilmemiz için  ve yaşam hikayemizi kıymetlendirmemiz için sabırla yürüdüğü zorlu ama zaferli yollarımız onlar.

- Tıpkı Kıntsugi'nin yaşam hikayesinde olduğu gibi          

               

Bundan yüz yıllar önce bir Japon Kralı'nın fincanı kırılıp parçalanır. Kral, fincanın kırılmasına çok üzülür. Bunun üzerine Ülkenin  en iyi zanaatkarını  saraya çağırır. Saraya gelen zanaatkarın adı Kıntsugi'dir.        

Kral , Kıntsugi den fincanını  eski haline getirmesini ister. Kıntsugi'nin cevabı şöyledir: “ Fincanınız bir daha asla eski haline gelemeyecek ancak eskisinden çok daha sağlam çok daha parlak olacak! ”        

Böylece Kral, parçalanıp dağılan fincanını Kıntsugi'nin ellerine teslim eder. Kıntsugi, fincanın kırık,  çatlak yerlerini altın tozu ile vernikleyip tutkallar. Fakat çatlakların görünürlüğünü yok etmez. Onları altın tozu İle ışıl ışıl, pırıl pırıl bir şekilde daha belirgin hale getirip fincan üzerinde adeta  “altın yollar “ oluşturur .       

Değişip dönüşen fincan Kıntsuginin ellerin de yeniden hayat bulurken Fincanın üzerinde oluşan “ altın yollar“  aslında fincanın ödülü,  fincanın zaferidir.          

 Kıntsugi, O günden sonra  yüzyıllar boyunca;  kırılan porselen, çanak , çömlek gibi nesneleri  altın tozu ile onaran  hatta onarmaktan daha  çok kırılan parçaları yeniden birleştirerek  nesneyi yaşanmışlıkları ile değiştirip  dönüştürüp  onu daha kıymetli hale getiren, bir  Japon sanatı ve felsefesi olmuştur.

Keşke bizler de gözlerimizle baktığımız zaman birbirimizin ruh kırıklıklarını görebilsek Kıntsugi' nin  altın tozunu kırık nesneler üzerinde tutkalı vernik olarak kullanıp onu yaşanmışlıkları İle kıymetli hale getirdiği gibi birbirimizin kırılan  kalplerini, sevgiyle ve özveriyle bir araya getirebilsek Birbirimize  Işık olsak , birbirimize yol olsak. Hani dedim ya kırıldın , dağıldın ,  dik yokuşların oldu diye sakın üzülme . Yeniden bir araya gelemeyeceğini de düşünme . Başka bir elin  sana dokunmasını da asla bekleme Çatlaklarından,  ışığın içine akmasına  izin ver Ve Kendine , kendi ellerinle dokunup yaşanmışlıklarının , tecrübelerinin aydınlattığı ışıl ışıl izleri takip et  O kıymetli izleri  takip ettikçe , kendini gerçekleştirmiş yeni bir sen bulacaksın  İşte o zaman  yaşanmışlıklarınla ve tecrübelerinle aydınlanan ışıklı yolların senin  ödülün, senin zaferin olacak.            

Ernest Hemingway' in dediği gibi  “ Dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor.”