ADAMOB: ATIKLARI SULARIMIZA VE BEREKETLİ TOPRAKLARIMIZA DÖKMEK CİNAYETTİR
ATIKLARI SULARIMIZA VE BEREKETLİ TOPRAKLARIMIZA DÖKMEK CİNAYETTİR
Adana Akademik Meslek Odaları Birliği (ADAMOB), ülke gündemine oturan ithal atık, geri dönüşüm ve çevre kirliliği konularını masaya yatırdı. ADAMOB Sözcüsü Uzm. Dr. Menteş, “Hayatımızın her alanında kullanılan plastik ve diğer atıkların yasa dışı yollarla çevreye atılması önlenmeli ve kontrol altına alınmalı, bertarafı uygun koşullarda ve bilimsel yöntemler ile yapılmalıdır.” dedi.
Adana Tabip Odası yeni hizmet binasında bir araya gelen Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, TMMOB İKK Sekreteri Ahmet Uncu, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyük Şehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Dr. Muhsin İnal, ÇMO Adana Şube Başkanı Kenan Doğan, ÇETKO Başkanı Dr. Sadun Bölükbaşı ve Mikroplastik Araştırma Grubundan Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “İthal Atık” konusunda istişarede bulundu.
ÇUKUROVA BEREKETLİ TOPRAKLAR OLARAK KALMALIDIR.Adana’daki doğa, insan, hayvan hakları, trafik, sağlık, kentsel dönüşüm gibi her faaliyetin ADAMOB’un ilgi alanına girdiğini söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı ve ADAMOB Dönem Sözcüsü Uzm. Dr. Selahattin Menteş, yaptığı açıklamada “Bu anlamda saydığımız bu konuların çözümleri için yoğun çaba içerisindeyiz. İthal atık konusu ciddi bir konu olduğundan mutlaka sağlam zemine oturtulmalıdır. Dünyadaki neredeyse bütün atıkların uğrak yerinin Çin – Hong Kong civarı olduğu bilinmektedir. Çin’in bu tür işleri yasaklamasından sonra Türkiye bu konuda öne çıkmış, devlet tarafından da teşvik edilmiştir. İthal atık miktarı hızla artarak korkunç miktarlara ulaşmıştır. Sadece 2020 yılında 760 bin ton Türkiye’ye atık girişi olduğu bilinmektedir. Plastik ve diğer atıklar kötü yönetilmekten dolayı yaşam alanlarımızı tehdit eder duruma gelmiştir. Bereketli topraklarımızın her tarafı yasa dışı çöplerle doldurulmuş, sularımız ve topraklarımız katledilmiştir. Duyarlı insanların ve kurumların tepkisi ile bu alanda pek çok denetimler yapılmış, pek çok şirkete cezalar verilmiş, kapatılmıştır. Sektörün kendini kontrol edememesi ve atıkların uygun koşullarda imha edilmemesi sonucu 18 Mayıs itibarıyla da polietilen atık ithalatı yasaklanmıştır.”
ATIK YÖNETİM BECERİLERİMİZ GÜÇLENDİRİLMELİ“Plastik kirliliğini önlemede ve mevcut duruma odaklanması gereken konular atık ithal etmek değil, kendi atık yönetim sistemimizin geliştirilmesi ve atık yönetim becerilerimizin güçlendirilerek ülke atıklarımızı kaynağında ayrıştırma, geri dönüşüm ve geri kazanıma dahil etmek olmalıdır. Bir ürünün sıfırdan üretimi daha fazla enerji tüketimi, daha fazla kaynak tüketimi demektir. Bu nedenle kaynakların sürdürülebilir olarak gelecek nesillere ulaştırılması, etkin ve verimli kullanılması esastır. Bu konuda özellikle ‘sıfır atık’ projesi mantığının tüm ülke genelinde yaygınlaştırılarak ülkemizdeki atıkların birbirleri ile kontamine olmadan geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleriyle ekonomiye kazandırılması önem arz etmektedir. Kendi atıklarımızı doğru yönetme becerilerini geliştirmek birincil öncelik olmalı, ülke atıklarımızın geri dönüşümü sağlanmalıdır. Ülkemizde atık yönetimi konusunda yaşanan sorunlar çözülmeli, atık ithal ederek sorunlar daha da çoğaltılmamalıdır. Sıfır atık konusunda yerel ve merkezi yönetimler birlikte çalışarak daha temiz bir ülke için çalışmalıdır. Sıfır atık konusunda belediyeler bizlerin de desteği ile acilen harekete geçmelidir.”
DENETİM ŞART“Günümüzün en önemli kirlilik türlerinden olan plastik kirliliğinin önlenmesi, yaşam alanlarımızda gelişi güzel atılmış, yakılmış atıkların bulunmaması ve ülkemizin Dünya’nın çöplüğü haline gelmemesi için gerekli önlemler mutlaka alınmalıdır. Her ne kadar atıklar belirli kodlarla geliyor olsa da atıkların limana ulaşmasından itibaren yeterli denetim ve konusunda uzman personelin bulundurulması zorunludur. Ayrıca işe yaramayacak ve ekonomik değeri olmayan atıkların, daha sonra atık işleyen tesisler tarafından kentte gelişi güzel ortamlara bırakılmaması konusunda yapılan denetimler sürdürülebilir olarak sağlanmalı, bu tesislerin kütle denge sistemlerinin iyileştirilerek atıkların akıbetinin ne olduğu konusunda net bilgiler elde edilmelidir. Bu tesislerin gerekli çevresel önlemleri alıp almadığı, atık depolama sahasının yeterli olup olmadığı yani fiziksel koşulların gerekli şartları taşıyıp taşımadığı denetim ekiplerince belirli aralıklarla kontrol edilmelidir.”
ATIKLARI SULARIMIZA VE BEREKETLİ TOPRAKLARIMIZA DÖKMEK CİNAYETTİR“Her ne kadar atık ithali yasaklanmış olmasına karşın eğer sanayimizin buna ihtiyacı var ise mutlaka her aşaması kontrol altında tutularak yapılmalıdır. Hedef sıfır atık ve plastiksiz bir yaşam olmasına karşın bunun bugünden çözülemeyeceğini bilmekteyiz. Bu sektörde pek çok işletme olduğunu ve düzgün çalışan işletmeler olduğunu ve pek çok insanın bu sektörden geçindiğini de bilmekteyiz. Bu işletmelerin ve insanların da mağdur edilmeden çözüm önerileri bulmak yerel ve merkezi yönetimin sorumluluğundadır. Geri dönüşüm önemlidir ama atıkları sularımıza ve bereketli topraklarımıza dökmek cinayettir. Bu tür şeyler yapan suçlular yakalanıp, mutlaka cezalandırılmalıdır.” dedi.