SORU SORANLARINIZ ÇOK OLSUN AMA YANITLARINIZ HEP NET OLSUN
Sizde yol alanlardan mısınız? Yoksa durup durup soluklananlardan mısınız? Açılmamış bir kapı için tüm kapıları kilitli zannedenler den mi?
Bir şeyler planladığınız gibi gitmediğin de içinize bir huzursuzluk çöktüğünde durun! Bırakın! Her şeyi bırakın unutun demiyorum bekleyin. Bugüne kadar içinizde biriktirdiklerinizi, izlenimlerinizi tecrübelerinizin kaldırma kuvvetine bırakın çünkü devam etmenizi sağlayacak o muazzam güç içinizde stoklarınızda...
Biz insanlar fazlasıyla dışa dönük varlıklarız. İnsan dediğin beş duyusu ile hareket etme, düşünme, keşfetme üzerine dizayn edilmiş varlık. İçinde bulunduğumuz dünya sistematik olarak yememizi, içmemizi, uyumamızı güdülüyor.
Ailemiz, coğrafya, eğitim sistemi, iş yerimiz hep daha iyisini yapmamızı sürekli durmadan devam etmemizi bekliyor. Hepimiz bize neyin iyi geldiğini değil de başkalarının direttiklerini ne kadar iyi yaptığımızla ilgileniyoruz. Kendi yapmak istediklerini yapamamış herkes yapamadıklarını bizim hayata geçirmemizi istiyor. Sürekli kendi dışımızdakileri başarıya taşımamız empoze ediliyor. Patronlar daha çok kazansın, şefler terfi etsin diye iş yerleri tarafından manipüle edilmek yerine bize iyi gelenin kendimiz olduğunu, kendimizi duymanın, eğitmenin önemini KENDİN kalmanın yolunu bulmalıyız.
Kimseyi düşünmeden yalnızca kendiniz için yürüyor, okuyor, yazıyor musunuz? Yapıp yapıp bozuyor musunuz? Unutmayın siz olmazsanız anne, babanız, çocuklarınız, eşiniz, dostunuz, evcil hayvanınız, saksıda kaktüsünüz olur muydu?
Sen yola çıkarsan tamamlarsın yolunu. Yeter ki sen iste bulursun çaresini ve bir gün aniden yumarsın gözünü. Her şeyin bir yolunu bulursun yaparsın da bir onu bilemez önleyemezsin. Önce kendin için yaşamalı, kırmamalı, yormamalı, sınırları aşmamalısın. İnsan öleceğini bilip unutan tek canlı ama hatırlamak da nitelikleri arasında...