Uygur: “Satsneferu Adana’ya gelsin!”
Adana – Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur, Adana’nın en önemli tarihi eserlerinden biri olan 4 bin yıllık ‘Hemşire Satsneferu’ heykelinin Adana’ya iade edilmesi konusunu yeniden gündeme getirdi. 2018 yılında Hüseyin Sözlü’nün de iade girişiminde bulunduğu eserin asıl topraklarına geri getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Uygur, Gündem Çukurova gazetesindeki köşesinde bu konuya yer verdi.
Doktor ve aynı zamanda Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur, Gündem Çukurova gazetesinde her hafta düzenli olarak yazdığı köşesinde bu hafta Adana’dan kaçırıldıktan sonra New York Metropolitan Müzesi’nde sergilenen 4 bin yıllık ‘Hemşire Satsneferu’ heykelini kaleme aldı. Adanalıların heykelini geri istediğini belirten Uygur, heykelin ait olduğu topraklara dönmesi için başlatılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığını vurguladı. Yazısında yetkililerden destek istediğini de söyleyen Uygur’un köşe yazısında şunları anlattı:
“Adana’da neredeyse 40 yaşının üzerindeki herkesin okuduğu bir okul vardır. Tepebağ Ortaokulu… Daha önceki ismi ise birinci ortaokulmuş. Bir de ikincisi olduğu için birinci ortaokul. Bu ortaokulun mimari olarak birbirinden çok farklı iki binası vardı. Biri Amerikalılar tarafından yapılmış eski bina, diğeri ise Fransızların yaptığı yeni bina. Yeni dediysem işgalden kalma, yani en az 100 senelik… Eskisi ise 1870 de yapılmış.
Bu eski bina Amerikalı rahipler tarafından inşa edilirken temel çukurundan bir heykel çıkıvermiş. Mısırlı Hemşire Satsneferu ismi verilen heykeli papazlar, bir patates torbasının içinde Amerika’ya kaçırmışlar. Heykel günümüzde Newyork Metropolitan Müzesi’nde bulunuyor.
Yapılan karbon testleri sonucu sadece 2 metrelik bir kazıda bulunan bu heykelin yaşı tam 4000 yıl.
Benim babam Mehmet bey Adana Belediyesi istimlak dairesinde çalışırdı. Ege Bagatur’un başkan olduğu yıllar… Yani 1970 civarı olmalı. Tepebağ Mahallesi’nin ortasından geçen Cemal Gürsel Caddesi genişletilecek. O dönem çok zor olmalı ki, babam evde yapacakları işle övünürdü;
‘Yokuşu düzelteceğiz, caddenin bir ucundan bakınca öbür ucu görünecek.’
Ancak yokuşu düzeltmek için vurulan ilk kazma ile birlikte tarihi eserler çıkmaya başlayınca, zamanın müze müdürü aletlerin önüne yatarak işlemi durdurduydu. Çaresiz asfalt var olan yüzeye dökülüp cadde yapıldı. Mecburen de yokuş bir cadde oldu.
Satsneferu Heykeli, insanlık tarihinde böylesine önemli bir yere sahip Tepebağ’ın, değerini ortaya koyabilecek çok önemli bir tarihi buluntu. Misis, Anavarza, Tatarlı gibi, Magarsus ve Tepebağ’ın da kazılmasıyla çok daha eskilerine ulaşabileceğimizi düşünmemize rağmen, bugün itibariyle Adana’da bulunan en eski buluntulardan biri olan Satsneferu heykeli maalesef hala Metropolitan Müzesi’nde…
İzinli olmayan bir kazıdan, yasadışı yollarla çıkarıp, yine yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılan Satsneferu’nun artık kentimize gelmesi gerekmiyor mu? Elimizdeki belgeler onun yurtdışına çıkışının tüm aşamalarının yasadışı olduğunu, hiç tereddüt bırakmadan ispatlayacak durumda. Sadece bu belgelerden yola çıkarak resmi müracaatların yapılması gerekiyor.
Acaba kent yöneticilerimiz bu müracaatı yapma konusunda bizlerle iş birliği yapar mı?
Veya bu konuda daha önceleri açmış olduğumuz imza kampanyasını yeniden gündeme getirsek, kentimizdeki belediyeler, değerli milletvekillerimiz, valilik veya müze bize destek olur mu?
Kent yöneticilerimizden haber bekleyerek saygılarımı sunuyorum.”