ERDOĞAN: TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN MADEN ÇIKARMA YÖNTEMLERİNE SES ETMEYENLERİN, ÜLKEMİZ SÖZ KONUSU OLUNCA ORTALIĞI NASIL AYAĞA KALDIRDIĞINI HEPİMİZ HATIRLIYORUZ
ERDOĞAN: TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN MADEN ÇIKARMA YÖNTEMLERİNE SES ETMEYENLERİN, ÜLKEMİZ SÖZ KONUSU OLUNCA ORTALIĞI NASIL AYAĞA KALDIRDIĞINI HEPİMİZ HATIRLIYORUZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik’in Söğüt ilçesindeki altın madeninin açılış töreninde, “Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır.
Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılar eliyle kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere, pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denendi. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin, ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını gün yüzüne çıkarma ve ekonomimize kazandırma mücadelemizde biz de pek çok saldırıyla karşılaştık. Gezi olaylarındaki gibi sokak terörünün de kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Bilecik’te düzenlenen ‘Gübretaş Maden Yatırımları AŞ Söğüt Altın Madeni Tesis Açılışı ve İlk Altın Dökümü Töreni’ne katıldı. Erdoğan, burada özetle şöyle konuştu:
“BURASI, TAM KAPASİTE İLE FAALİYETE GEÇTİĞİNDE, ÜLKEMİZDE EN ÇOK ALTIN ÜRETİMİ YAPILAN İLK ÜÇ MADENDEN BİRİSİ OLACAK”
“Söğüt Altın Madeni ile ilgili yatırım sürecini 2021 yılı ocak ayı itibariyle başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde, 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifadeyle 3,5 milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık. Maden sahasındaki yatırım faaliyetleri, üç ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandı. Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis, ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hâle getirildi. Bu tesis, ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesiyle çalışacak. Kalan iki fazın yatırımlarını da üç yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece, yıllık üretim miktarını yaklaşık 6,5 tona yükselteceğiz. Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarında olduğu dikkate alındığında Söğüt Altın Madeni’nin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası, tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde, ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk üç madenden birisi olacaktır. Bugün itibariyle Söğüt Altın Madeni sahasında yaklaşık bin kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının bin 300’ü bulmasını bekliyoruz. Söğüt ve Bilecik ile birlikte Türkiye’nin ekonomisine önemli katkı sağlayacak tesisimizin hayırlı olmasını diliyorum.
Nerede bir eksiğimiz, sıkıntımız veya geliştirilmeye muhtaç bir alan varsa hiçbirini ihmal etmeden hepsini de çözüme kavuşturduk. Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki o devasa farkı, meselelere ideolojilerinin penceresinden bakmayan herkes görebiliyor. Bilhassa yaşı 35-40’ın üzerinde olan ve ülkemizin eski sorunlarını bilen, hatırlayan vatandaşlarımız, iktidarlarımız döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünü, ne manaya geldiğini gayet iyi biliyor.
Hastanelerimiz, sağlık hizmetlerinde örnek gösteriliyor. Yollarımızın standardı, birçok Avrupa ülkesinin bile üzerinde. Adil Bey, yalnız bu Söğüt ile ilgili bir bölüm varmış. Bilmiyorum, ‘Fazla değil’ dediler. Vali Bey nerede? Kaç kilometre? Ya bunlar bozuk olan yerler mi? Al, mikrofonu al, mikrofonu. Ben, sana Söğüt-Bozüyük arasını sormuyorum. Şu anda sıkıntılı, bozuk olan yer neresi Vali Bey? Sen bana başka şeyler anlatıyorsun. Adil Bey, süratle, hemen, anında. Yarın değil, hemen şimdi.
“MART AYI SONU İTİBARİYLE KARADENİZ GAZINI HANELERE VERMEYE BAŞLIYORUZ”
Havalimanlarımız, dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Enerjide yeni boru hatları, arama sondaj faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynakları ile kendi hikayemizi yazıyoruz. Hükümete geldiğimizde sadece beş ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı, bugün 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Böylece nüfusumuzun yüzde 85’ine yakını doğal gaza kavuştu. Birileri güneş ve rüzgar enerjisini yeni yeni keşfededursun, biz yenilenebilir enerjide Avrupa’da beşinci, dünyada 12’nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Milli imkanlarla yürüttüğümüz çalışma sayesinde, Karadeniz’de 710 milyar metreküplük, ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı milli şebekemize bağlamak için 50’nin üzerinde gemi ve 10 binin üzerinde personel şu anda harıl harıl çalışıyor. Milletimize taahhüt ettiğimiz şekliyle mart ayı sonu itibariyle Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz.
“BU SENE İÇERİSİNDE NÜKLEER GÜÇ SANTRALİMİZİN İLK ÜNİTESİNDE ELEKTRİK ÜRETİMİNE BAŞLIYORUZ”
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabbimizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz. Petrol, doğal gaz ve madencilik gibi alanlarda karşılaştığımız onca engele ve sabotaja rağmen elde ettiğimiz başarıları ayrıca değerli buluyoruz. Nitekim temel göstergelere bakmak bile Türkiye’nin bu başlıklarda nereden nereye geldiğini görmek için kafidir.
“MADENCİLİK SEKTÖRÜMÜZÜN GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILAYA KATKISINI, SON 14 YILDA 11 MİLYAR LİRADAN 93 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK”
Son 10 yılda, ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapıldı. Toplam madencilik üretimimiz, 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 14 artış ile 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız, bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 6,5 milyar dolara ulaştı ve bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bor üretiminde ve ihracatında da Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakaladık. Eti Maden, yüzde 95 kapasiteyle çalışarak 2 milyon 650 bin ton rafine bor satışı yaptı. Böylece yaklaşık 1 milyar 300 milyon dolar gelir ettik. Tüm bu hamleler sayesinde madencilik sektörümüzün gayri safi yurtiçi hasılaya katkısını, son 14 yılda 11 milyar liradan -burası çok önemli- 93 milyar liraya çıkardık. Aynı şekilde, son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin milli gelir içindeki payı, her yıl kademeli olarak artarak geçen yıl itibariyle yüzde 1,4’e yükseldi.
“TÜM DÜNYADA KABUL GÖREN MADEN ÇIKARMA YÖNTEMLERİNE SES ETMEYENLERİN, ÜLKEMİZ SÖZ KONUSU OLUNCA ORTALIĞI NASIL AYAĞA KALDIRDIĞINI HEPİMİZ HATIRLIYORUZ”
Altın, petrolle birlikte en fazla ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor. Bu alanda talebimizin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahibiz. Ancak Türkiye, çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçirememiştir. Bunda, teknolojik imkanların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının da etkisi vardır. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılar eliyle kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere, pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denendi. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin, ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye’nin yer altı kaynaklarını gün yüzüne çıkarma ve ekonomimize kazandırma mücadelemizde biz de pek çok saldırıyla karşılaştık. Gezi olaylarındaki gibi sokak terörünün de kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek, kıymetli maden sektörümüzün önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalıştık. Böylece 2000 yılında neredeyse sıfır olan altın üretimimiz, 2020 yılında 42 ton ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bilecik Valisi’ne Bilecik’teki bozuk yol uzunluğunu sorması üzerine Vali, “Söğüt-Bozüyük yolu 26 kilometre” dedi. Erdoğan ise “Ben sana Söğüt-Bozüyük arasını sormuyorum. Şu anda sıkıntılı, bozuk olan yer neresi Vali Bey” diye sordu. Vali ise “Efendim, 2 kilometre. Yapılıyor” yanıtını verdi. Erdoğan, ardından, “Sen bana başka şeyler anlatıyorsun. Adil Bey, süratle, hemen, anında. Yarın değil, hemen şimdi” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.