NE ZAMAN YAŞLANDIK?
NE ZAMAN YAŞLANDIK?
Bir Pazar sobanın yanında banyo yaptırmadı annemiz bizi. Heyecanla beklediğimiz Bizimkiler dizisi başlamadı o gün. Her akşam televizyon başında meyve yediğimiz saatlerde herkes bir yana çekilir oldu. Uğruna hafta sonu erkenden kalktığımız Şirinler, Tom ve Jerry yayımlanmadı. Değişik çizgi filmlerin olduğu kanalları hiç yoktan iyidir diyerek izledik. Sonra eğitici adı altında bizim izlediklerimize benzemeyen yeni çizgi filmler başladı. Her sabah sıra olup heyecanla okuduğumuz Andımız okunmadan girdik sınıfa. Öğretmenimize Hocam demeye başladık. Mavi önlük üstüne beyaz yaka zorunluluğu kalktı okullarda. İlk hafta ailecek kapladığımız defter kitapları kaplamayı bıraktık. Desenli etiketler almaz olduk. Çantamızdan temizlik kolunun kontrol ettiği sabunluk ve mendilleri çıkardık. Önemli günlerde sınıfı süslemek için bayrak götürmedik sınıfa. Yıllık ödevleri yazmak için çizgisiz parşömenlerin altına çizgilerin üstünden geçtiğimiz kağıtları koymaz olduk. Dolma kalem yerine bilgisayardan yazıp götürdük ödevleri. Binbir zahmetle ansiklopedilerden okuyup hazırladığımız yazıları yazmaz olduk. Ansiklopediler çöpe atıldı. Ders kitaplarının içeriği değişti,ve biz sınıfta hazır bulduğumuzdan bir daha kitap peşine düşüp kitapçılardaki o kokuyu alamaz olduk. Sahi hatırlıyor musunuz o kokuyu? Yazılarımızın başlığını yazmak için renk renk kalemleri almayı bıraktık. Başlıkları kırmızı kalemle yazmadık. Rengi soldukça üstüne vurduğumuz devasa tüplü televizyonumuzun yerini incecik ve parlak televizyonlar aldı. Akşama kadar oynadığımız sokaklar boşaldı. En renkli toplarımız bir kenara atıldı. Son model bisikletlerimiz eskimeye bırakıldı. Elimize telefonları aldık ve yaşımızı unuttuk. Sokaktan geçen dondurmacıyı beklemez olduk her gün. Pamuk şekerler,kağıt helvalar hatta eskimolar bile ilgimizi çekmez oldu. Herkesin evden getirdiği yiyeceklerle yapılan piknikler yapılmaz oldu. Gittiğimiz mevlütteelimize iki bisküvi arasına sıkıştırılmış lokum tutuşturan teyzeler bir bir kayboldu. Hatta bir baktık ki sokakta oynayan çocuk kalmadığı gibi,aynı sokakta birbirini tanımadan büyüdü çocuklar. Annemizin eteğine saklanıp gittiğimiz komşu gezmeleri zamanla azaldı. Komşuluk ilişkisi,aynı anda asansöre binmekten bile kaçınmak anlamına gelir oldu. Evlerde her odaya klima taktırdık ve balkonda oturmaz,ailecek çekirdek yemez olduk. Balkonda içilen çaylar eşliğinde farkında olmadan psikolojik destek seansları aldığımızı yıllar sonra fark ettik. Televizyonda gündüz kuşağından Yerli filmleri kaldırıp yerine yemek ve evlilik programları koydular. Bütün değer yargılarımızı değiştirdiler. Toplum olarak kişisel sosyal medya hesaplarımıza sosyal ilişkilerden daha çok önem verir olduk. Küçüklüğümüzde yaşlı amcalar ve teyzelerden duyduğumuz;’bizim zamanımızda şöyleydi…’’ cümlesini çok erken kurmaya başladık. İşte o gün biz yaşlanmaya başladık. İnsanların birbirine tahammülü kalmadı. Saygı göstermek zor gelir oldu. Paylaşılan güzellikler yalnızca belleğimizde anı kaldı. Biz,bu anıları anlatacak son nesil halini aldık.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.