SALGIN ( COVID-19 ) SOSYOLOJİSİNİN TOPLUMSAL ETKİSİ
YAŞAM
11.05.2021 - 17:24, Güncelleme:
10.10.2022 - 12:47 3100+ kez okundu.
SALGIN ( COVID-19 ) SOSYOLOJİSİNİN TOPLUMSAL ETKİSİ
Covid- 19, insanlığı beklenmedik bir anda gelen ölümle dolayısıyla hayatla yüzleştirdi.
Bu süreç bize sağlığın ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Aslında hayatın sürprizlerle dolu olduğunu, doğadaki, evrendeki bir olayın, bir olgunun bizi nasıl etkilediğini dolayısıyla varlığımızın evreni, doğayı ve ekosistemi korumaya bağlı olduğunu görmüş olduk. En büyük sığınağımız olan evlerimizde kendimizi karantinaya alınca mutlu olmak için çok büyük şeylere ihtiyaç duymadığımızı fark ettik, sevdiklerimizin yanımızda olmasının kıymetini, dostluğun, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin önemli olduğunu da anlamış olduk.
Dünya genelinde corona virüsle mücadele edilirken (2) yıla yakın bir süredir evlerimize mahkum edildik, yeni yaşam koşullarına alışmaya çalışırken adaptasyon sürecinden ne kadar verim alabiliriz. Sosyal izolasyon deneyiminin toplumsal olarak önemli bir sonucu olarak Evlerimizde tecrit halinde olmamız gereken, dijital mecra aracılığıyla dünyaya bağlı kaldığımız bu dönem, dijital dünyanın infial yaratmadaki gücünü ve bilgi kirliliğini fark etmemizi sağladı. Akıl ve ruh sağlığımızı koruyabilmek için eleştirel bir sosyal medya okur-yazarlığına ihtiyaç duyduğumuzu anladık. Kimimiz bu duruma yavaş yavaş , kimimizde bir anda alıştı. İnsanlar dönüşsel bir şekilde eski yaşam kalıplarına girmek istiyor. Biran önce kafelere gitmek, tatile gitmek ,eğlence mekanlarında bulunmak gibi Ancak bunun bir geçiş dönemi olduğunu düşünmek lazım. Gerek (3) yıl , gerek (5) yıl sürsede bunu sindirmek gerekiyor. Normalleşme bir anda olacak bir durum değildir. İçerden gelen o duygusal baskıyı bir şekilde kontrol edip sürecin eninde sonunda biteceğini düşünerek kendimizi motive etmekte fayda vardır.
Evrensel Pandemi psikolojisi bir çok insan üzerinde kendine has davranış kalıpları oluşturmuştur. Corona virüsle mücadele ederken kendi yaşamımızda birbirimizle olan münasebetlerimizde ve hayata bakış açımızda değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Yaşanan bunca olumsuz şartların doğal sonucu olarak birçok insanın da zihnine insani değer taşımayan virüsler girmiştir. Bu virüsler karşımızda bulunan insanın yaptığı küçücük hatalarda obsesyona, parlamaya, patlamaya sebeb olur. Buda hem kendimize hemde çevremize büyük hasarlar verir. Üzülmemek, dağılmamak, parçalanmamak adına her zaman hayata, olaylara pozitif bakmak yaşanan sıkıntılar karşısında metanetimizi korumak lazım.
Düşünmek insanın ruhuyla konuşmasıdır. Sevgiyle düşünmek ruhun iyileşmesidir.İyi düşünelim, iyi olalım, Bu dönem de sosyal mesafeye özel olarak dikkat edilmesi önemli.
mesafeyi koruyalım.!
Hepinize sağlıklı, sıhhatli ve huzur dolu bir hayat diliyorum.
- AYŞE GÖKBEZ (SOSYOLOG)
Covid- 19, insanlığı beklenmedik bir anda gelen ölümle dolayısıyla hayatla yüzleştirdi.
Bu süreç bize sağlığın ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Aslında hayatın sürprizlerle dolu olduğunu, doğadaki, evrendeki bir olayın, bir olgunun bizi nasıl etkilediğini dolayısıyla varlığımızın evreni, doğayı ve ekosistemi korumaya bağlı olduğunu görmüş olduk. En büyük sığınağımız olan evlerimizde kendimizi karantinaya alınca mutlu olmak için çok büyük şeylere ihtiyaç duymadığımızı fark ettik, sevdiklerimizin yanımızda olmasının kıymetini, dostluğun, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin önemli olduğunu da anlamış olduk.
Dünya genelinde corona virüsle mücadele edilirken (2) yıla yakın bir süredir evlerimize mahkum edildik, yeni yaşam koşullarına alışmaya çalışırken adaptasyon sürecinden ne kadar verim alabiliriz. Sosyal izolasyon deneyiminin toplumsal olarak önemli bir sonucu olarak Evlerimizde tecrit halinde olmamız gereken, dijital mecra aracılığıyla dünyaya bağlı kaldığımız bu dönem, dijital dünyanın infial yaratmadaki gücünü ve bilgi kirliliğini fark etmemizi sağladı. Akıl ve ruh sağlığımızı koruyabilmek için eleştirel bir sosyal medya okur-yazarlığına ihtiyaç duyduğumuzu anladık. Kimimiz bu duruma yavaş yavaş , kimimizde bir anda alıştı. İnsanlar dönüşsel bir şekilde eski yaşam kalıplarına girmek istiyor. Biran önce kafelere gitmek, tatile gitmek ,eğlence mekanlarında bulunmak gibi Ancak bunun bir geçiş dönemi olduğunu düşünmek lazım. Gerek (3) yıl , gerek (5) yıl sürsede bunu sindirmek gerekiyor. Normalleşme bir anda olacak bir durum değildir. İçerden gelen o duygusal baskıyı bir şekilde kontrol edip sürecin eninde sonunda biteceğini düşünerek kendimizi motive etmekte fayda vardır.
Evrensel Pandemi psikolojisi bir çok insan üzerinde kendine has davranış kalıpları oluşturmuştur. Corona virüsle mücadele ederken kendi yaşamımızda birbirimizle olan münasebetlerimizde ve hayata bakış açımızda değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Yaşanan bunca olumsuz şartların doğal sonucu olarak birçok insanın da zihnine insani değer taşımayan virüsler girmiştir. Bu virüsler karşımızda bulunan insanın yaptığı küçücük hatalarda obsesyona, parlamaya, patlamaya sebeb olur. Buda hem kendimize hemde çevremize büyük hasarlar verir. Üzülmemek, dağılmamak, parçalanmamak adına her zaman hayata, olaylara pozitif bakmak yaşanan sıkıntılar karşısında metanetimizi korumak lazım.
Düşünmek insanın ruhuyla konuşmasıdır. Sevgiyle düşünmek ruhun iyileşmesidir.İyi düşünelim, iyi olalım, Bu dönem de sosyal mesafeye özel olarak dikkat edilmesi önemli.
mesafeyi koruyalım.!
Hepinize sağlıklı, sıhhatli ve huzur dolu bir hayat diliyorum.
- AYŞE GÖKBEZ (SOSYOLOG)
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.