Tahammül, insanın olumsuz, zor, kötü ve güç durumlara dayanabilme gücüdür, katlanmadır, sabretmektir.
Evde ,işyerinde, trafikte hatta sosyal medyada kavga eden insanlar.. Büyüğün küçüğe, küçüğün büyüğe , kadının erkeğe , erkeğin kadına, insanın hayvana ve doğaya anlayışsız davranışları, fiziksel ve sözlü şiddet vs.
Toplum olarak hiç birşeye tahammülü olmayan insanlar haline geldik.
Tahammülsüzlük beraberinde geçimsizlik, fiziksel ve psikolojik sorunlarıda getirdi. Eskiden yaşlıya hürmet vardı. Yaşını başını almış insanların hayat tecrübelerinden faydalanılır, saygı gösterilirdi. Oysa şimdi varlığına bile tahammül edilmeyip adına huzur denilen huzursuz evlere gönderilip yanlızlığa terkediliyor. Sokakta karşılaştığımız tanıdık tanımadık insanlara selam verilirdi, şimdi yanlışlıkla gözgöze gelinse "ne bakıyorsun lan " diyerek çatışmaya giriliyor. İkili ilişkilerde en ufak hatada sıfır tolerans uygulanıyor, kimse karşısındakinin neden hata yaptığını anlamaya çalışmıyor. En doğal hakları sokakta yaşamak olan hayvanlara dahi keyfi eziyet ediliyor. Yeni dünyanın düzeni bizi iyilikten, tahammülden,sabırdan uzaklaştırıyor. "Çalış, başarılı ol,herşeye pragmatik yaklaş, tüm ilişkilere çıkarın varsa yanaş yoksa uzaklaş ". Çünkü iyiliğin,yardımlaşmanın enayi diye sınıflandırıldığı çağdayız. Bunlar o kadar güçlü şekilde empoze ediliyor ki, içimizdeki iyiliği duysakta , hsekte uygulayamıyoruz. Çünkü aptal görüneceğimizi düşünüp tahammül edemiyoruz..
Toplumun tahammülsüzlüğünü artıran, ülkede yaşanan olumsuz olaylar, yangınlar, seller, göçmen krizi, kötü ekonomi, normal olmayan hava şartları,bulaşıcı hastalıklar vs..etkenlerdir ve metanet gerektirir.
İnsanın insandan, hayattan, hayvandan ,doğadan kısaca tüm canlılardan istediği nedir ?..Neden yaratılış nedenimizi unutuyoruz ? Sevgili Uğur Işılak bir videosunda çok güzel izah etmişti. Diyor ki :
- Geliş sebebimiz ne ki, güzel insan olmak , güzellerden olmak , ahlaklı bir insan olarak burdan gelip gitmek. Bu da güzelliğe dahil olan bir şey. Çünkü insanın özünde , yaratılışında , mayasında güzel olmaya dönük bir kodlanma var ,çirkin olmaya değil. Tahammülsüzlükte bir çirkinliktir.
Hep birlikte çağın bu hastalığından kurtulma ümidiyle...
- Ayşe Gökbez -